Duygular güçlü toplumsal sinyallerdir.Bizlere çevremizdeki olaylar karşısında güçlü ve hızlı fiziksel mesajlar gönderir. Latince kökenine baktığımız zaman duygu ve motivasyon hareket etmek anlamındaki aynı kökten gelmektedir isteyerek veya istemeden iletişim içinde olmamızı sağlamaktadır. Birçok duygunun otomatik ve istemsiz oluşması başarılı bir sosyal hayat sürdürebilmemizde etkili rol oynamaktadır. Örneklerle güçlendirecek olursak; ölüm, başarısızlık, güven problemleri gibi durumlar karşısında nasıl davranacağımızı çok önceden öğrenmiş bulunuyoruz.
Araştırma tarihine baktığımız zaman 1967 yılında morris, çıplak maymun çalışması, 1990’lar da duygu bilimi kavramının kullanılması bunlara ek olarak 1996 yılında Mark Ridley’in ‘’duygular bağlılığı garantileyen zihinsel araçlardır.’’ Sözü bizlere günümüzde referans olacak şekilde araştırma tarihinde yerini almaktadır.
Çogu araştırmacı altı temel duygu konusunda hem fikirdir. Bu duygular
Mutluluk,
Öfke,
Üzüntü
Korku
Sürpriz(şaşırma)
İğrenme duygularıdır.
İnsanlar duygularıyla iletişim kurarlar duygularımızı da yüz ifadelerimizle, beden haraketlerimizle, seslerimizdeki değişikliklerle belli ederiz. Örnekle güçlendirmemiz gerekirse korku deriye ve kaslara kan akışını azaltırken öfke tersine bir etki gösterir. Öfkeden kıpkırmızı olmak veya korkudan yüzümüzün renginin atması gibi örneklerle güçlendirebiliriz.
PSK.MERT BARIŞ AKFIRAT
Comments are closed