Sosyal bir varlık olan insan gün içerisinde istediği veya istemediği bir çok olayla karşılaşır ve birçok duyguyu  deneyimler. Duygularımız ise düşüncelerimiz ve algılarımızdan etkilenip  şekillenir. Duygularımızı sınıflandıramayız yani doğru veya yanlış duygular yoktur. Duygularımızı bu şekilde sınıflandırmada bizim dışımızdaki kişilerin yargıları  büyük rol oynamaktadır. Çevremizde ki kişilerin ifadeleri, davranışları, tutumları konusunda endişeye kapılarak duygularımızı yaşamak yerine bastırmayı tercih edebiliyoruz. Bunun yanı sıra olaya kültürel bakmamız, karşımızda ki kişiye verdiğimiz değerin derecesi, zayıf görünmemek veya duygumuzla mücadele etmekten kaçınma çabamız duygumuzu bastırmamıza neden olabilir. Bireyler mutluluk,başarı gibi duygularını doyasıya kutlamayı tercih ederken zıttı duygularını genellikle bastırmayı, görmezden gelmeyi tercih etmektedir.Yaşadıgımız anı bu sayede kurtardığımızı güçlü kaldığımızı düşünebiliriz  ama hayatımızın ilerleyen sürecinde bastırmış olduğumuz duygular gün yüzüne çıkarak tekrar geçmişimizi önümüze getirebiliyor veya bizlere fizyolojik ve psikolojik zararlar verebiliyor.

gayet anlayışla karşılanabilecek olan bir duruma aşırı tepkiler veriyorsanız, konsantrasyon problemi yaşıyorsanız, gün içerisinde yeterli vaktiniz olmasına rağmen bir şey yapmak için enerjinizin kalmadığın hissediyorsanız, madde kullanıyorsanız alkol vs gibi, düşünmekten kaçınmak için sürekli uyumayı tercih ediyorsanız duygularınızı bastırmanın etkilerini hayatınızda görmeye başlıyorsunuz diyebiliriz. Bütün bu anlattıklarımızın yanı sıra

Duyguları bastırmanın fizyolojik ve psikolojik etkileri de hayatımızda

Depresyon, panik atak, kaygı bozukluğu,uyku problemleri,baş agırısı,

Ve yüksek tansiyon gibi durumlar olarak kendini gösterebiliyor.

PSK. MERT BARIŞ AKFIRAT

Comments are closed